19 Mayıs 2015 Salı

ANTALYA ELMALI AVLAN-DOKUZGÖLLER-ÇIĞLIKARA MİLLİ PARKI GEZİSİ


Gezimize Tekke Ortaokulu önünden Abdal Musa türbesine yürüyerek ulaştık(yaklaşık 500 metre).
16 Mayıs 9 Gölde Tabiatla Buluşma Etkinliğimizin ilk adımı Tekke Abdal Musa Türbesi Bahçesinde İlçe Vaizi ve Müftü Vekili Abdullah AYDIN'ın yaptığı DUA ile başladı. Abdal Musa hazretleri horasan erenlerinden olup hoca ahmet yesevi ve hacı bektaşı dergahındandır. hacı bektaşı veli hazretlerinin amcaoğludur. alevi-bektaşi geleneğinin 12 postnişistinden ve 4 makamından biri sayılır. 1300 lü yıllarda 40 yoldaşıyla beraber nevşehirden elmalı tekke köyüne gelmiş ve burda dergah kurmuştur. ve burada vefat etmiştir. kaygusuz abdal gibi birçok büyük talebe yetiştirmiştir.

Daha sonra 4 km dik yürüyüş etabına başlıyoruz. burdaki ilk hedefimiz yolun ortsındaki aslan ardıç.  Aslan Ardıç dünyadaki en eski ağaçlardan biri. tahmini 1700 yaşında. 25 metre boyu , 3,40 metre çapı, 12,50 metre çevreye sahip. daha iyi bir anlatımla bu ağacı 7,5 insan ancak sarabilmektedir. Görülmeye değer ağaç anıt..
Özelliği: 1500 yaşında, 25 m. boyunda 2.45 m.çap ve 7.19 m. çevre genişliğinde sedir ağacı. - See more at: http://www.antalyafestivals.org/default.asp?islem=sayfa&id=40&islem2=HABER#sthash.btNaw6vq.dpuf
Özelliği: 1500 yaşında, 25 m. boyunda 2.45 m.çap ve 7.19 m. çevre genişliğinde sedir ağacı. - See more at: http://www.antalyafestivals.org/default.asp?islem=sayfa&id=40&islem2=HABER#sthash.btNaw6vq.dpuf
Özelliği: 1500 yaşında, 25 m. boyunda 2.45 m.çap ve 7.19 m. çevre genişliğinde sedir ağacı. - See more at: http://www.antalyafestivals.org/default.asp?islem=sayfa&id=40&islem2=HABER#sthash.btNaw6vq.dpuf


Aslan ardıçtan sonra belli bir süre sonra muhteşem sedir ağacı denizinde yolunuza devam ediyorsunuz. Yol üzeri açılmış su kuyularına rast gelmeniz mümkün.


4 km'lik yürüyüşten sonra incebel mevkiine ulaşıyoruz. Burada tekke köyü sakinleri kahvaltı için geleneksel bişi(pişi) hazırlıyorlar.




Kahvaltıyı beklerken incebel mevkiinde muhteşem ve doyumsuz manzarayı izliyoruz. Görüntüde 1030 metre yükseklikte elmalı avlan gölü var. Tam karşıda görülen zirve ise bey dağlarının zirvesi olan kızlar sivrisi. Kızlar sivrisinin yüksekliği 3086 metre.


Köylülerimizin hazırladığı bişi ve kahvaltılıkları afiyetle mideye indiriyoruz. Yürüyüş ekibimiz kalabalık ve 4 km'lik dik bir yürüyüşten dolayı acıkmış durumda kahvaltılıkları afiyetle mideye indiriyor.


İncebel mevkiinden dokuzgöllere doğru hareket ediyoruz. Yolda daha erimeyen kar kütlelerinden yararlanmak ve şerbetlik kar almak için yolda mola veriyoruz.




Dokuzgöller mevkiine gelince 6 kilometrelik yürüyüşümüze başlıyoruz. Tabi muhteşem sedir denizi ve doğa görüntüleri eşliğinde. Dokuzgöller- çığlıkara milli parkına girmek elmalı işletme müdürlüğünün iznine tabi. Daha önceden izin alınması gerekiyor. Ve park mayıs-eylül ayları içerisinde ziyaret edilebiliyor. Diğer aylarda ziyarete kapalı.



Yolda yürürken anıt sedirlere rastlıyoruz. Biz görmesekte türkiyenin en yaşlı ağacı yine bu bölgede ve tam tamına 2000-2500 yaşında. Adı koca katran sediri olan bu ağaçta 25 metre boyunda.




Yolumuz üzerinde rastladığımız ayıgülü(şakayık) tan bahsetmeden geçmek olmaz. Çok güzel görüntüye sahip bu çiçek narin bir yapıya sahip. Soğuğu seven ayıgülü , uygun nem ve soğuk olmazsa yetişmiyor. Ev bitkisi olarak yetişmesi zor.



Muhteşem sedir-katran denizi içinde elmalı orman işletme müdürlüğünün dinlenme tesislerine geliyoruz. Burada köylülerimiz eski geleneksel kara kazanlarda yemeklerimizi hazırlıyorlar. Yemekler hazırlandıktan sonra yemeğimizi yiyor ve üzerine kar şerbetimizi içiyoruz.


Gezimizdeki tek olumsuz görüntü aşırı nem ve ağaç sıklığından kaynaklanan ağaçlardaki kuruma. Eğer önlem alınmazsa bu tabii orman tehlikeye girebilir.


Ayıgülü (şakayık) bir kez daha karşımıza çıkıyorlar .


Daha sonra 1970'li yıllarda ormanın korunması için getirilip doğaya salınan kırmızı orman karıncaları ve yuvalarını ziyaret ediyoruz. Çığlıkara park lanında 306 tane karınca kolonisi bulunmakta. Boyları 2-3 metre olan kolonilerden bazıları 5-6 metreyi bulabilmekte. Bu karıncalar doğal olarak ormana zarar veren canlıların yok edilmesinde kullanılıyor. Ayrıca bu karıncaların astım tedavisinde büyük bir öneme sahip. karıncalar feromon salgılamkta ve bu salgıladıkları feromonun astım hastalığına iyi geldiği bilinmektedir.


Çığlıkara'nın diğer önemi 'yılkı atı' dedikleri yabani atlar. Bu gezimide rast gelmesekte çığlıkara bölgesinde 100-200 arasında yabani at yaşıyor. İnsanları gördükleri zaman kaçıyorlar. ama grup olarak gezdikleri için muhteşem bir görüntü oluşturuyor.

Çığlıkara’nın manzarası aklımıza sedir ağacının efsanesini de getiriyor: Havva ile birlikte cennetten kovulan Adem iyice yaşlanmıştır ve öleceğini hisseder. Tanrı’dan kendisini ve tüm insanlığı bağışlamasını dilemeye karar verir. Bu amaçla üç oğlundan birini cennet bahçesine gönderir. Bahçenin bekçiliğini yapan melek, Adem’in oğlunun duası üzerine iyi - kötü ağacından aldığı üç tohumu ona verir ve öldükten sonra babası nın ağzına koyup öyle gömmesini söyler. Adem ölür ve şimdi Lübnan’ın bulunduğu topraklara gömülür. Ve Adem’in ağzından yeşeren üç tohumdan Akdeniz ikliminin simgesi üç ağaç filiz verir: Zeytin, servi ve sedir…

Daha sonra dönüşe geçiyoruz. Yaklaşık 15-16 km'lik yürüyüş, güzel yemekler ve en önemlisi bu güzel deneyim için tekke köyü okul müdürü Ercan AYAZ, Okul Müdür yardımcısı Ali YEŞİLDİREK, Köy imamı Murat hocam, beden eğitimi öğretmeni İsmet ÇETİN ve tekke köyü sakinlerine teşekkürü borç bilirim. iyi ki varlar.