30 Kasım 2014 Pazar

DÜNYADAKİ TÜRK NÜFUSU(VARLIĞI)

Dünya'da resmi türk nüfusu 150-170 milyon iken gerçekte ise 250-300 milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir. biz de dünyadaki türk varlığına bir bakmak istedik..

2014 Yılında Türkiye'de nüfus 77 milyon civarına ulaşırken yaklaşık 65-70 milyon türk kökenli vatandaş yaşıyor.
                                                       AZERBAYCAN'DA TÜRK VARLIĞI
Azerbaycan'da 2014 itibariyle nüfus 9. 554.000 civarındadır. 8,5-9 milyon civarı türk nüfusu vardır.

                                                      KAZAKİSTAN'DA TÜRK VARLIĞI
Kazakistanın 2014 itibariyle nüfusu 17. 140.000 civarındadır. ülke'de yaşayan nüfusun % 70'i türk kökenlilerden(kazak,özbek,uygur,tatar) oluşmaktadır. ülke'de yaklaşık 12-13 milyon türk kökenli yaşamaktadır.

                                                    TÜRKMENİSTAN'DA TÜRK VARLIĞI
2014 yılı itibariyle Türkmenistanın nüfusu 5,4 milyon civarındadır. nüfusun yaklaşık % 90'ı türk kökenlilerden oluşmaktadır. bu da 5 milyon türk varlığına işaret etmektedir.
                                                         KIRGIZİSTANDAKİ TÜRK VARLIĞI
Kırgızistan'da nüfus 5,7 milyon civarındadır. nüfusun % 80-85'i türk kökenlidir. türk kökenli nüfus 4,5 ile 4,8 milyon arasındadır.

                                                   ÖZBEKİSTAN'DA TÜRK VARLIĞI
2014 yılı itibariyle özbekistanın nüfusu 30 milyon 750 bin civarındadır. yaklaşık % 85'i türk kökenlilerden oluşmaktadır. bu da yaklaşık 26-27 milyon türk kökenli nüfusa tekabül etmektedir.
                                                        RUSYA'DAKİ TÜRK VARLIĞI
2014 itibariyle 143,5 milyona ulaşan rusya'da 23 ayrı türk grup yaşamaktadır. nüfusun yaklaşık % 8,6 sı türk kökenlilerden oluşmaktadır. bu da rusyada 12-13 milyon türk kökenliye işaret etmektedir.

                                                        İRANDAKİ TÜRK VARLIĞI
2014 İtibariyle 78 milyon olan iran nüfusunu yaklaşık 35-37,5 milyon kişisi türklerden oluşmaktadır. bunların 35 milyonu güney azerbaycan türkleri 2-2,5 milyon kadarı da diğer türkmenlerden oluşmaktadır. Türkiye'den sonra en çok türk varlığının olduğu toprak iran'dır.


                                         ÇİN VE DOĞU TÜRKİSTAN'DAKİ TÜRK VARLIĞI


Çinde resmi rakamlar göre 10,5 milyon türk yaşamaktadır. Fakat   Çin rakamlarının objektif olmaması gerçek rakamın 35-45 milyon arası olduğu tahmin edilmektedir. bunların önemli bir kısmı doğu türkistan'daki uygur türkleridir. bunun yanında kazak ve kırgız varlığıda epey derecede yüksektir.

Avrupa'da türk varlığı 5,5 milyon ile 6,5 milyon arasındadır. en büyük türk varlığı almanya'dadır.
ALMANYA'DAKİ TÜRK VARLIĞI: 2.700.000-3.200.000 ARASI

FRANSA'DAKİ TÜRK VARLIĞI:610.000
AVUSTURYA'DAKİ TÜRK VARLIĞI: 250.000
HOLLANDA'DAKİ TÜRK VARLIĞI: 400.000
BELÇİKA'DAKİ TÜRK VARLIĞI     :150.000
BRİTANYA'DAKİ TÜRK VARLIĞI   :300.000
YUNANİSTAN'DA TÜRK VARLIĞI:200.000
BULGARİSTAN'DA TÜRK VARLIĞI: 750.000
ROMANYA'DA TÜRK VARLIĞI       :70.000
MOLDOVA'DA TÜRK VARLIĞI       : 150.000
MAKEDONYA'DA TÜRK VARLIĞI: 80.000

                                                                                                                         HALİT SARI
TWİTTER'DAN TAKİP ET:https://twitter.com/halitsari07







KAYNAKÇA
http://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrkiye%27de_ya%C5%9Fayan_etnik_gruplar
http://www.azerbaijans.com/content_1717_tr.html
http://www.aljazeera.com.tr/ulke-profili/ulke-profili-turkmenistan
http://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrk_halklar%C4%B1
http://www.theworld-11-11-11.com/news/nufusu/2013-09-11-1637
http://www.netgazetesi.net/avrupadaki-turk-nufusu-ne-kadar.html

15 Kasım 2014 Cumartesi

EINSTEIN GİBİ DÜŞÜNMEK

EINSTEIN GİBİ DÜŞÜNMEK- KURALLARA KARŞI ÇIKMANIN VE GİZLİ DEHANIZI KEŞFETMENİN BASİT YOLLARI-KİTAP TANITIMI


Çeviren: Tuncer Büyükonat 
Yayın Yılı: 2001
Orjinal Adı: How to Think Like Einstein
 280 sayfa
Beyaz Yayınları




İÇİNDEKILER
Bölüm 1 Einstein'ın Sırn ................... .............. 1,
Bölüm 2 Einstein Gibi Düşünmek . ..... ............ 15
Bölüm 3 Doğru Problem . ........... .......... ..... . 29
Bölüm 4 Fikrin Kötüsü Olmaz ......... .. ........... 55
Bölüm 5 Kalıpları Kırmak ........... .................. 67
Bölüm 6 Tohumları Ekmek . ........ . . .. . . .....  87
Bölüm 7 Kurallara Karşı Çıkmak ................  135
Bölüm 8 Bir Çözüm Üretmek ......................  165
Bölüm 9 Büyük Acılardan Kaçınmak ... .........195
Bölüm 10 Organizasyonlarda Einstein Tarzı
Düşünme . ......... : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 21 1
Bölüm 1 1 Günlük Yaşamda Einstein
Gibi Düşünmek . .. ......... ..... . . . . .... ............ 233
Ek A Einstein Tarzı Düşünme Formları ............ 253
Ek B Einstein'ın Denklemleri ...... . .......... . . ... 271
Yazar Hakkında ...............................................279

KİTAP HAKKINDA
Kitap herkesin elinde bulundurması gereken problem çözme ve sorunların üstesinden gelme problemini en büyük dahilerden birisi olan albert einstein üzerinden giderek anlamamıza yardımcı oluyor. tamamen başucu ve referans kitap niteliğinde. özellikle scott thorpe'n harika ve akıcı dili kitaba odaklanmanızı kolaylaştırıyor. okuyun okutturun

KİTAPTAN ALINTILAR :
"Sosyal çevrenin önyargılarına aykırı fikirleri çok az kimse ılımlı bir şekilde ifade edebilir. Çoğu insan bu tür fikirlert' üretmekten bile acizdir. " · -ALBERT EINSTEIN


Eğer bir problemi çözemediyseniz, büyük bir ihtimalle bir kuralın tekerlek izine takılmışsınızdır. Hepimiz belli kurallara uyarız. Kurallar gerçeği bulmamızı engelleyen kemikleşmiş düşünce-kalıplarıdır.  Fikirler tekrarlanarak kural haline gelir. Bir kural izi oluştuğunda, bununla çatışan bütün fikirler görmezden gelinir. Kurallar çok doğru göründükleri için yenilikçi düşüncenin gelişmesini önlerler.

Yeni büyük fikirler, hayati çözümler mevcuttur. Onlar geçerli düşüncenin hemen dışındadır. Aksi taktirde başka birisi onları zaten bulacaktır. Çözümsüz problemleri çözebilmek için kurallara karşı çıkmalısınız.

Einstein'ın problem çözme becerisinin, zekası ve bilgisiyle doğru orantılı oldugunu zannederiz. Oysa, bilgisi arttıkça problem çözme yeteneği azalmıştır. Bilgisi asgari düzeydeyken yenilikçiliği
azami düzeydeydi. Bu ilişki hatalıymış gibi görünür. Uzayın ve zamanın sırlannı çözen Einstein, yaşlı bilge profesör Einstein değildir. Henüz üniversiteye bile gitmeyen bir gençtir. İsviçre patent bürosunda çalışıyor ve çamaşır makinesi sıkıcıları üzerindeki yenilikleri gözden geçiriyordu. Bunun yanı sıra fizikle uğraşıyordu. Ve kuralları çiğniyordu. Einstein'ın çözdüğü ve bize E=mc2 sonucunu veren aslında eski bir problemdi. Bütün bir kuşak boyunca bilim adamları, ışığın neden gözlemciye göre hep sabit bir hızla gidiyor gibi göründüğünü bulmaya çalışıyordu. Bir
ışık ışınına yaklaşmanıza veya uzaklaşmanıza bağlı olmaksızın, ışığın hızı daima aynıdır. Bu bilimin en önemli ve şaşırtıcı problemlerinden biriydi. Birçok parlak kişi çözüme yaklaşmış, fakat bir kuralın varlığı yüzünden başarıya ulaşamamıştı. 

Yüzlerce yıl önce, Isaac Newton zamanın mutlak olduğuna karar vermişti. Daha hızlı veya yavaş değildi. Bu evrenin sabitiydi. Newton'un gerekçesi akla yakındı, ve fikir ondan sonra gelen her bilim adamının zihnine kesin ve derin olarak kazınmıştı. Bu bütün bilimsel bilgilerin temelinde yer almaktaydı. Bilim adamlarının "zaman mutlaktır" kuralına karşı çıkmaları düşünülemezdi
bile, ve bu yüzden de problemi çözememişlerdi. Einstein Newton'un "zaman mutlaktır" kuralım çiğnemekte bir sakınca görmedi. Sadece zamanın bir nesne için başka bir nesneden daha hızlı olabileceğini düşündü. Bu problemi tamamen değiştirdi.  Einstein bilimin en zor problemini bir kurala karşı çıkarak çözdü. Eğer kurallara karşı çıkmak Einstein'ın dehasının sırrı ise, kuralları çiğnemediği zaman problemleri çözebilme yeteneğinin azaldığı söylenebilir ki, olan da tam  anlamıyla budur. Fizikçiler Einstein'ın çalışmalarını incelerken yeni bir teori yarattılar. Bunun özünde belirsizlik kavramı, yani bazı sonuçların önceden kestirilemeyeceği düşüncesi vardı. Einstein belirsizliği sorunlu buluyordu. Gerekçesi ona evrenin önceden kestirilebilir olması
gerektiğini söylüyordu. Belirsizlikten nefret ediyordu. Tanrının evrenle zar attığına inanamıyordu. Buluşları durdu. Artık kendi sağduyusu yüzünden kafası karışan başka bir akıllı adamdı.


ABD Deniz Kuvvetlerinden Amiral Harry Yarnell Japonların Pearl Harbor baskını planını ilk olarak hazırlayan kişidir. En iyi rotaları saptamış, en iyi stratejiyi çizmiştir. Hatta 1932'de iki uçak  gemisiyle bunun nasıl yapılabileceğini de göstermiştir. Japon İmparatorluk Donanması fikrin değerini fark ederek bir Amerikan amiralinin planını Amerikan Donanmasına karşı yapacakları
saldırıya başarıyla uyarlamıştır. Amerikan savaş planlarını kullanmak kendilerini hiç rahatsız etmemiştir. Eğer işe yarayacaksa, kaynağına bakmadan uygulayın.



Einstein gibi düşünmek işe yarar, çünkü en güç problemleri çözmemizi önleyen en büyük engeller kafamızın içindedir. Kurallara karşı çıkmak zordur. İşte bu nedenden dolayı etrafta bir sürü akıllı insan, fakat çok az Einstein vardır. En güç probleminizi çözebilmek için en değer verdiğiniz kurallardan birine karşı çıkmak zorunda kalabilirsiniz. Henry Ford, Ford T'lerin seri üretimiyle bir servet kazanmıştı. Ama bu modelin üretimini bir kural haline getirmesi yüzünden aynı serveti kaybetmenin eşiğine gelmişti. Rakipleri giderek zenginleşen orta Einstein 'ın Sırrı sınıfa hitap eden süsleme ve seçeneklerle donatılmış arabalar üretiyordu artık. Henry kendi kurallarına karşı çıkamadığı çıkamadığı için siyah Ford T'leri üretmekte direterek pazar payını kaybetti.

"Bir şeyi tekrar tekrar deneyip farklı sonuçlar almayı ummak kadar belirgin bir delilik işareti yoktur." . ALBERT EINSTEIN


"Öğrenmeme engel olan tek şey eğitimimdir. " -ALBERT EINSTEIN


 Kurallara uymak üzere eğitildiğimiz için kurallara karşı çıkma yeteneğimiz zamanla körelir. Eğitim, sosyalleşme, ve standartlaşma bir araya gelip tekerlek izlerinin içinde kalmamızı alışkanlık haline getirirler. Einstein hiçbir zaman bir konformist olmadı. Biz sessiz bir profesör hatırlarız, fakat bize görelilik kuramını kazandıran Einstein'ın bir davranış sorunu vardı. Nadiren derse girer, zamanını laboratuarda geçirmeyi yeğlerdi. Zor bir eğitimdi ve Einstein özgürce hareket edebilmek
uğruna çok sıkıntı çekiyordu. Profesörleri ona üniversitede bir görev vermekte çekimser davranıyorlardı. Fakat Einstein o günün bilgilerini hocalarının körü körüne esiri olmadan edindi. Bu ona büyük bir üstünlük sağladı. Okulu bitirince, gerekenleri yapmayı, çoğunluğa uymayı
ve otoriteye saygı duymayı öğrenmeye devam ederiz. Yenilenmeye ihtiyacı olan kuruluşlar bile yeni düşüncelerin cesaretini kırarlar. Eğer bir toplantıda birisi çıkıp "çılgınca" bir öneride bulunursa, kimse, "Aman, böyle orijinal bir fikir bizi yeni bir çözüme götürebilir," demez. Bunun yerine gözlerini çevirip tartışmaya geri dönerler. Bize kuralları öğrenmek, kullanmak, ve saygı
göstermek öğretilmiştir.

"Kader, otoriteye karşı çıkmamı cezalandırmak için, beni bir otorite yaptı. " -ALBERT EINSTEIN



 Alexander Graham Bell'in sağırlara öğretmenlik yapma kariyeri, telefon üzerinde çalışmaya
başladığı zaman kendisine konuşmayla ilgili önemli bir esin vermiştir. Bir avantajı vardı: elektrikli aletler hakkında çok az şey biliyordu. Herkes telgrafı geliştirmeye çalışırken, Bell ses tellerini taklit etmekle uğraşıyordu. Telefon kendisini zengin ettikten sonra, kurallara tekrar karşı çıkabileceği yeni alanlara yöneldi. Bir adamı taşıyabilecek büyüklükte uçurtmalar imal etti, hidrofoyl (hızlandığında
kayaklan sayesinde su üzerinden yükselerek giden) tekneler inşa etti, ve fonografı geliştirdi.


''Bazen birinin bedavaya sahip olduğu bir şeye, başka biri çok b üyük bir bedel öder. " ALBERT EINSTEIN

"Gözlem yaparken, şans sadece \, hazırlıklı beyinlere yardımcı olur. " PASTEUR


Soru olmazsa yanıt da olmaz. Yanıtlara ve çözümlere ulaşmamızın nedeni iyi sorular sormamızdır

''Yirmi birinci yüzyılın cahilleri okuma yazma bilmeyenler değil, öğrenemeyen, aksini öğrenemeyen,
yeniden öğrenemeyenler olacaktır. " -ALVIN TOFFLER


Çözümlemek istediğiniz birden çok probleminiz varsa hepsi üzerinde yeterli çalışmayı yapamayacak olsanız bile yazın. Sadece bir problem listesini düzenli olarak gözden geçirmek bile ilginç fikirlere esin kaynağı olabilir. Çoğu problem, dikkat yetersizliğinden ötürü çözümsüz kalır. Dikkatimizi zor problemler üzerinde yeteri kadar toplamazsak bir çözüm kıvılcımı çakmaz. Fakat ne iş yapıyor olursak olalım, beynimiz gün boyunca problemlerle uğraşabilir. Zihnin sadece sizin bir çözüm isteyip istemediğinizi bilmesi yeterlidir. Bir problemi düzenli olarak düşündüğünüzde, bu yaptığınız onu kısaca gözden geçirmek bile olsa, beyninize bir çözüme gereksinim duyduğunuzu hatırlatmış olursunuz. Nöronlarınız
birbirleriyle konuşmaya başlar, ve en sonunda bazı yanıtlar bulununcaya kadar bu iletişimi sürdürürler.Parlak matematik dahisi Maria Agnesi, sık sık uykusundan bir probleme çözüm bularak uyanırdı. Çözümü ayrıntılarıyla yazdıktan sonra tekrar uyurdu. Çoğunlukla sabahları kalktığında yatağında bir çözüme ulaşan işlemlerle dolu sayfalar bularak hayrete düşerdi.


"Her şey olabildiğince basitleştirilmelidir, ama daha fazla değil. " -ALBERT EINSTEIN


Büyük fikirler büyüktür, çünkü onlara ihtiyaç vardır. Rahatsız edici yeni fikirleri dikkate almamız için, bazı nedenlerin bizi buna zorlaması gerekir. Bir çözüm bulma gereksinimi, zihinsel ve fiziki atıllığımızı yenmemizi sağlayacak denli şiddetli olmalıdır. Bundan dolayıdır ki, zorunluluk buluşun anasıdır diye bir deyiş vardır. Eğer bir ihtiyaç varsa, bir çözüm bulunabilir. "Sessiz Gece" adlı Noel ilahisi bir kilise orgunun bozulması nedeniyle yazılmıştır. Noel ayini için sadece bir gitar mevcuttu. Sonuçta, gitar eşliğinde söylenebilecek güzel bir ilahi bestelendi. Diğer bir dahi, Stephen Hawking, fizik kariyerine güzel bir kızla tanışması ve onunla evlenmek istemesi üzerine başladığını belirtmiştir. İyi bir işe ihtiyacı vardı. Hawking bir yuva kurabilmek için evrenin sırlarını çözdü. James Spangler sonradan Hoover elektrik süpürgeleri olarak ortaya çıkan icadı yaptı, çünkü kapıcılık işini devam ettirmek istiyordu. Ağır halı yıkama makinesini kaldıramayacak kadar yaşlıydı, ayrıca kalkan tozlar kendisini çok rahatsız ediyordu. Spangler halıları temizlemek için başka bir yol bulamadığı taktirde işinden ayrılmak zorunda kalacaktı ki, bu da onun göze alamadığı bir şeydi. Ve buldu.

Çözüm bulmanız için gerekli motivasyonu sağlayacak ödül ve sonuçlar yaratmalısınız. Çözmek istediğiniz problemi tanımladıktan sonra, başardığınız taktirde ne elde edeceğinizi belirleyin. Bu sizi heyecanlandırmalı, tahrik etmelidir. Bir çözüm üstünde ne zaman isterseniz çalışabilmelisiniz. Sizi havucu almaya iten problemler mutlaka çözülür.

-            "İsteğin büyük olduğu yerde, güçlükler büyük olamaz. " -NICCOLO MACHIAVELLI

Eğer yeterli motivasyonu sağlayamıyorsanız, iki seçiminiz vardır: Problemi çözmeyi bir kenara bırakmak veya ·yeni bir tutum yaratmak.


''Ne olmaya çalıştığınıza dikkat edin; çünkü siz, olmaya çalıştığınız kişisiniz. " -KURT VONNEGUT

 Kristof Kolomb batıya doğru seyrederek Asya'ya gitmek istemişti. Bu inanılmaz derecede aptalca bir
fikirdi. Önde gelen denizciler ve bilim adamları dünyanın yuvarlak olduğunu biliyorlardı. Fakat Asya'nın batıya seyrederek varılamayacak kadar uzak olduğunu da biliyorlardı. On beşinci yüzyılın gemileri bu yolculuğu yapabilecek nitelikte değildi. Eğer karşılarına Amerika kıtası çıkmasaydı, Kolomb ve  mürettebatı Hawai'nin güneydoğusunda bir yerlerde açık denizde açlıktan ölmüş olacaklardı. Kolomb'un bütün bilgileri yanlıştı, ama yanlış olmasına rağmen onu yüzlerce yıllık tekerlek izlerinin dışına çıkardı. Sonunda kendisine düşüncelerini test edebileceği kaynaklar ayrıldığında, çok parlak bir keşifte bulundu. Bu onun yapmak istediği, veya yaptığını sandığı keşif değildi, ama gene de önemliydi.
Sonraki yıllarda insanlar onun öyküsünü gerçeklerden öylesine arındırdılar ki, Kristof Kolomb bu önemli keşfi gerçekleştiren bilgilere ve açık bir vizyona sahip bir insan gibi tanıtıldı. Fakat aslında Kolomb dünyayı değiştirecek bilgiye değil, cesarete sahip olan bir adamdı. Bütün kötü fikirler, Kolombvari fikirlerdir. Aradığınız çözümü sağlayamayabilirler, ama gene de sizi hiç kimsenin ummadığı bir çözüme taşıyabilirler. Kolombvari fikirler değerlidir. Böyle fikirlerden olabildiğince
çok yaratın; sersemce görünecekler diye çekinmeyin.

"Hiç hata yapmayan insan, hiçbir şey yapmayan insandır. " -THEODORE ROOSEVELT

" Hayal gücü bilgiden daha önemlidir. " -ALBERT EINSTEIN

"Kendimi ve düşünce yöntemlerimi irdelediğimde, pozitif bilgiyi algılamada becerilerimden ziyade fantezi yeteneğimin daha etkili olduğu sonucuna vardım. " .ALBERT EINSTEIN

''Daha bilinenleri bile keşfedememiş olanlar, bilinmeyenlerle uğraşacak donanıma sahip görünüyorlar neredeyse. " -ERIC HOFFER

"Özel bir yeteneğim yok. Sadece çok meraklıyım. " -ALBERT EINSTEIN

''Eğer bir ağacı kesmek için sekiz saatim olsaydı, bunun altı saatini baltamı bilemek için harcardım. " -ABRAHAM LINCOLN

''İnançlı bir kişi sadece ilgili olan doksan dokuz kişiye eşittir. "  ---JOHN STUART MILL
 




Bir seferinde Einstein ve asistanına bir kağıt ataşı lazım olmuştu. Ama sadece kullanılmış ve bu yüzden eğilip bükülmüş bir ataş bulabilmişlerdi. Einstein bunu düzeltmeye yeltendi, ama bunun içinde bir alet lazımdı. Bu kez de büroda uygun bir alet aradılar. Alet araken bir kutu -ataş buldular. Einstein kutudan bir ataş aldı ve onu eski ataşı düzeltmek için kullanabileceği şekle sokmaya ça lıştı. Asistanı ona artık ellerinde bir kutu ataş varken neden hala eski ataşı düzeltmeye çalıştığını sordu. Einstein şöyle cevap verdi: "Önüme bir kere bir hedef koy-
;.dum mu, beni döndürmek çok zorlaşır." İşte bu, büyük : 1 çözümler üretmek için gerekli olan kararlılıktır. İyi bir fikri bir yanıta dönüştürmek zaman ve çaba gerektirir.


İki şey sınırsızdır: evren ve insanın aptallığı; ama ben evrenin sınırsız olduğundan pek o kadar emin değilim. -ALBERT EINSTEIN

"Sıradan beyinler kendi anlayışlarının ötesine geçen her şeyi genellikle reddederler. " -FRANÇOIS LA ROCHEFOUCAULD


-

1 Kasım 2014 Cumartesi

K BELGESİ NEDİR? 2014 K BELGESİ ÜCRETLERİ


25 Temmuz 2014  CUMA
Resmî Gazete
YÖNETMELİK


Yıldızlı K2 belgesi 2199. tl yerine 879 tl
 
Yıldızlı K1 belgesi 4398 tl yerine  1750 tl olarak güncellenmiştir.
 
Yıldızlı belgeler için (kamyonet sınıfı araçlar) 2014 indirim oranı % 75 dir.

İndirim uygulanmış fiyatlar aşağıdaki gibidir.

Yıldızlı K2 Belgesi 2014 fiyatı 2.199.00 tl dir

Yıldızlı K1 Belgesi 2014 fiyatı 4.398.00 tl.dir.

Taşıt Kartı Ücreti :82 tl’dir.


Kamyonlar için fiyatlar ise;

K2 Belgesi 8.796.00 tl

K1 Belgesi 17.594.00 tl’dir.



K BELGESİ NEDİR?
Araçları kamyonet ve kamyon tanımlı bireylerin, araçlarını ticari kullanımlar için kullandıkları süre içerisinde almak zorunda oldukları belgedir.

K BELGESİ HANGİ ARAÇLARDA GEREKLİ?
 







Araç türü olarak ruhsatta kamyonet olarak belirtilmiş tüm araçlar( kangoo,doblo,vb camlı camsız koltuklu koltuksuz panelvan).
Ruhsat bilgilerinde yer alan kullanım amacı kısmına bakılmaksızın (Kullanım amacı: Yük nakli hususi, yük nakli ticari, yolcu nakli hususi, yolcu nakli ticari gibi) araç kamyonet sınıfı bir araç ise;
Şirket veya şahış şirketi sahipleri araçları yük taşıma maksatlı kullanmıyor olsalar bile yük taşıma yapıp yapmadıkları kontrol edilemediği için bu tip araç sahibi olduklarından ötürü K2 Belgesi cezası ile karşılaşırlar.
Araçlarını şahsi kullanım için alanlar ve vergi levhası sahibi olmayanlarotomobil maksadı dışında kullanmadıkları sürece belge almak zorunda değildirler. Ancak bu durumda olup araçlarını şahsi işlerinin dışındatakım çantası,inşaat malzemesi,köydeki bahçesindeki malları taşımakmaksadıyla kullanırlar ise cezai durum söz konusudur. Bu durumda olanlar ilgili işleriyle ilgili vergi levhası alıp K2 Belgesi almak zorundadırlar.

K BELGESİ SÜRESİ NEDİR?
Tüm yetki belgelerinin süresi 5 yıldır.

K BELGESİ NEREDEN ALINIR?
 
Ulaştırma Bakanlığı Kara ulaştırma bölge müdürlükleri ile ticaret odalarından alınabilmektedir.


K BELGESİ VE YETKİ BELGELERİ NE ANLAMA GELİR?

K BELGESİ: Ulusal taşımacılık(türkiye genelinde) taşımacılık yapılacaklara verilir.
K1 BELGESİ: Ticari amaçla il içinde yapılacak taşımalarda verilir.
K2 BELGESİ:Sadece kendi esas iştigal konusu ile ilgili kamyonetlerle eşya taşımacılığı yapacak ve ticari taşımacılık yapmayacaklara,
K3 BELGESİ:
Ticari amaçla Ev ve Büro eşyası taşımacılığı yapacaklara verilir.

 
K BELGESİ İÇİN GEREKLİ EVRAKLAR?
 










K BELGESİ CEZASI 
 









K Belgesi olmadan araç kullanım cezası 2.615.00 tl dir.
Cezalar ilk 15 günde ödendiği takdirde %25 indirim uygulanır.

TWİTTER'DAN TAKİP ET:https://twitter.com/halitsari07 

ilginizi çekebilecek diğer konular: 
EHLİYET İÇİN GEREKLİ BELGELER! EHLİYET NASIL ALINIR?:http://halitsari.blogspot.com/2013/07/ehliyet-icin-gerekli-belgeler-ehliyet.html

Yararlanılan kaynak:

28 Eylül 2014 Pazar

KİLO VERMEK! AYDA BASİT DÜZENLEMELERLE KİLO VERİN!

Hepimizin en büyük problemlerinden birisi aldığımız kilolar ve aldığımız kiloları verememek. Kilo verememenin en büyük sebeplerinden birisi alışkanlıklarımızdan vazgeçememiz, sabırsız olmamız daha da önemlisi irademize sahip çıkamamız. Gelin hep birlikte şimdi hayatınızda küçük düzeltmelerle kilo verimini kolaylaştırabileceğimiz üzerine düşünelim:
1-) Sadece kilo vermekte değil diğer alışkanlıkları kazanırkende bir sınır vardır: 21 gün sınırı. Hepimiz bir karar alırız. fakat 3-5-7-10 gün sonra bırakırız. eğer kilo vermekte başarılı olmak istiyorsak başladığımız diyetlerde 21 gün sınırını geçmek zorundayız.
2-)  Bugün tartıya çıktınız mı? Kilo vermek istiyorsanız her gün tartıya çıkın. Vücudunuzdan günlük kalori değişimlerinin farkına varın. Kendinize 1 kg almayı izin vermeyin. Tartıya çıktığınızda mutlaka bunu yazın ve bunu bir sonraki günkü kilonuzla karşılaştırın. 
3-)  Bel çevresi; bel çevresi erkeklerde 94 cm'i ve kadınlarda 88 cm'i geçmemelidir. Bel çevrenizin ölçüsüne dikkat edin. 
4-) Çok iyi kahvaltı edin. Gece besinsiz kaldığı için vücut kahvaltıyla hem güç kazanır hem gün içinde ihtiyacı olan enerjiyi kazanmış olur.
5-) Et yiyin.Hem protein açısından zenginliğiyle kaslarınızı destekleyecek olan et ürünleri, aynı zamanda sindirimi için vücutta fazladan işlemlerden geçtiğinden ötürü metabolizma hızınızı artıracaktır. Normalde et yiyen kilo verir. Yani et kilo verdirmeye yardımcıdır. Fakat biz etin yanında ekmek,meşrubat,tatlıyı aynı anda tükettiğimiz için vücut hiç birini eritemez ve kiloya dönüştürür.
6_) Öğün atlamayın. Bazen bir öğün  atladığınızda metabolizma alarma geçer. kıtlık durumu denilen bu olayda vücut besinleri az olsa bile yağa dönüştürür. ne kadar az yersenin yiyin kilo veremezsiniz.
7) Bol su tüketin. metabolizmanın günlük 2-2,5 litre suya ihtiyacı vardır. Vücuda su alımı azaldığında vücutta asit miktarı artar. besinlerin hazmedilmesi zorlaşır.

6 Eylül 2014 Cumartesi

EN İYİ VE FARKLI POLİTİK- SİYASİ YABANCI DİZİLER


  Bizi twitter'dan takip için: https://twitter.com/halitsari07


THE ASSETS:
2014 yapımı bir mini dizi olan The Assets gerçek bir olaya dayanıyor. Amerikan tarihinin  en büyük karşı casusluk olayı olarak bilinir. Cia ajanı Aldrich AMES ABD'nin bütün önemli bilgilerini sovyetler birliğine satmıştı. 1985'te başlayan ancak 1994 yılında sonlandırabilen bir kovalamacanın hikayesi Sandra Grimes ve Jeanne Vertefeuille'ın yazmış olduğu Circle of Treason: A CIA Account of Traitor Aldrich Ames and the Men He Betrayed kitabından uyarlanan dizi 8 bölümden oluşuyor. Casuslık kovalamacaların sevenler ve soğuk savaş dönemini hatırlamak isteyenler için önemli bir dizi.  Broadchurc'ten tanıdığımız Jodie WHİTTAKIR ve Aldrich AMES rolündeki Paul RYHS çok başarılı oyunculuk sergiliyorlar.


RUBİCON:
2010 Yılında american AMC kanalı tarafından 13 bölümlük bir mini dizi olarak planlanan Rubicon adını italyadaki Rubicon nehrinden alıyor. Roma İmparatorluğu zamanında Rubicon'u geçmek türkçedeki dönüşü olmayan yola girmek deyimiyle aynı anlamı taşıyor. Filmin konusu ise Cia'de görevli bir analist grubun terör olaylarının analizini yaparken olayın amerikaya ve ilginç yerlere dayanması ile gelgitli ve sıkıntılı yaşamları anlatılmaktadır. Dizi aslında o kadar başarılı olduki ikinci sezonuda yapılabilir düşüncesindeyken konunun gittiği yer önemli amerikan iç siyaseti ile ilgili olduğundan dolayı(örnek: 11 eylül) dizinin devam etmediğini düşünenlerin sayısı oldukça fazla. Mutlaka seyredilmesi gereken bir dizi.


BORGEN:
Daha önce kendisine özel bir tanıtım hazırladığımız borgen 2010 yapımı 3 sezon süren bir danimarka dizisi. Danimarka'da küçük bir partinin genel başkanıyken iktidar partisinin ve anamuhalefet partisinin yaptığı hatalardan dolayı başbakan koltuğuna oturan Birgitte Nyborg'un hayat hikayesini anlatan dizi'de her bölümde çıkan sorunlar çözülmeye çalışırken ana konu akmaya devam ediyor. Daha önceki borgen tantımımız için tıklayınız:http://halitsari.blogspot.com/2013/10/borgen-tanitim.html



THE KENNEDYS:
Adından da anlaşılacağı üzere en önemli amerikan başkanlarından John KENNEDY'nin hayatı, ölümü ve diğer kennedy'lerin başına gelenler kronolojik olarak aktarılmakta. The KENNEDYS 2011 kanada yapımı 8 bölümlük bir mini dizi. Dizi'yi ilginç kılan ise amerika'da başına gelenler. dizi çok aşırı eleştiri aldığı. çoğu kanal tarafından yayınlanmadı. dizi'nin bu kadar lince maruz kalması insanda izlenme arzusu oluşturyor. ayrıca oyunculuğunu çok beğendiğim KENNEDY rolündeki Greg KİNNEAR ve babası rolündeki Tom WİLKİNSON'un oyunculukları izlemeye değer.



HOUSE OF CARDS:
Amerikan kablosuz kanalı Netflix tarafından yayınlanan House of Cards 2. sezonunu tamamlamıştır. Her iki sezonda 13 bölümden oluşmaktadır. Ünlü yönetmen David FİNCHER'da yapımcı yönetmen koltuğunda. Kurgusal bir olaydan yola çıkan HOUSE of CARDS Francis UNDERWOOD isimli bir politikacının yükselişini anlatmaktadır. basamakları çıkarkende hırsı, yaptığı çirkeflikleri olumsuz manada insanın sınırları zorlayışını anlatan harikulade bir yapım. kısaca Kevin SPACEY ve Robin WRİGHT döktürmüşler diyebiliriz.


HOMELAND:
American Showtime kanalı tarafından 4. sezonu yayınlanacak dizinin konusu el kaide tarafından kaçırılan bir askerin(Nick BRODY-)  ülkesine dönmesi herkesi sevindirmiştir. Ancak bu durumdan bir kişi şüphelidir. Cia ajanı carrie MATHİSON. O BRODY'nin taraf değiştirmiş biri olduğuna inamaktadır. hem bu durumu açığa çıkarmaya çalışacak hem de kendi sorunlarıyla baş etmeye çalışacaktır.claire  DANES'in şiir gibi oyunculuk çıkarttığı ve bunun ödüllerini topladığı ortamda çıtayı giderek yükseltiyor. Bina çekimleri kadar bol saha çekimleriyle dizi benzerlerine bariz üstünlük sağlıyor. Dizinin kendi adıma nefret ettiğim tarafı aile bölümleri.
Dizinin 4. sezonu 6  ekimde başlayacak. 3-5 bölümü istanbul'da  geçecek. işin garip tarafı da 4. sezon için showtime  tarafından yayımlanan afişi bizim elitist lümpenleri çıldırtacak gibi duruyor.

                                                                                                                HALİT SARI



  Bizi twitter'dan takip için: https://twitter.com/halitsari07


30 Ağustos 2014 Cumartesi

YAVUZ SULTAN SELİM (2) -HAYATINDAN KESİTLER



  Bizi twitter'dan takip için: https://twitter.com/halitsari07
 KONUYLA BAĞLANTILI BİR ÖNCEKİ YAZIMIZ:

    

II. Bâyezîd'in 1512'de bıraktığı imparatorluk, 2.373. 000 km2 kadar bir büyüklük arzediyordu. Yavuz'un ölümünde İmparatorluk, 1.702.000 km2'si Avrupa'da, 1.905.000 km2'si Asya'da, 2.950.000 km2'si de Afrika'da olmak üzere 6.557.000 km2 üzerinde yayılıyordu. 8 yıl öncesine nazaran 2,5 mislinden fazla büyümüştü. 



Andrea Gritti, II. Bâyezîd hakkında  Venedik Senatosuna yolladığı bir raporunda  Yavuz hakkında şöyle demektedir:

"Boyu ortadan yüksektir... Hiç içki kullanmaz. Az yer. Ata binmekten pek hoşlanır... En sevdiği şey,av eğlenceleri ve atlı sporlardır. Dinî merasimlere pek riayet eder ve pek bol sadaka dağıtır. Felsefe ile meşgul olur... Tettebbû ve mütalâaları dışında, ordusunun ıslâhı ve tensikı ile uğraşmaktadır.... Yeniçeriler'in sayısını arttırdığı gibi, askerini, modern silâhlarla da teçhiz etmiştir.Bilhassa topçu ve süvâri teşkilâtı ve top nakliyatını, ciddî ıslâhata tâbî tutmuştur. Süvarisi ve donanması, şâhit olduğumuz hârikulâde hâdiselerin gerçekleşmesini te'min etmiş, pek sür'atli bir şekilde toplanıp yığılmaya muktedir bir hâle getirilmiştir" 



Yavuz'un tek şeyhulislâmı ise, Zenbilli Ali Efendi olmuştur. Babası devrinden kalmış, Yavuz'un ölümünden sonra Kaanûnî zamanında da vefatına kadar makamını muhafaza etmiştir. Zira o zamanlar şeyhulislâmlık, kaydıhayat ile idi. Meşîhat makamında bulunanlar, padişaha serbestçe hüküm verebilmeleri için, azlolunamazlardı. Nitekim Ali Efendi, Yavuz gibi nüfuz edilemez bir şahsiyetin,birçok müfrit hareketlerini önlemiş, hattâ padişaha sert cevaplar bile vermiştir. Yavuz, çok kızmakla berâber, kanunu bozmamış ve Ali Efendi'yi makamında bırakmıştır.



    Yavuz Sultan Selim'in saltanatı kısa sürmüş olsa da, Osmanlı İmparatorluğu'nun oğlu Süleyman döneminde altın çağını yaşamasına zemin hazırlamıştır. Sultan Selim, babasından devraldığı boş hazineyi ağzına kadar doldurmuştur. Yaygın bir efsaneye göre; hazinenin kapısını mühürledikten sonra, şöyle vasiyet etmiştir: "Benim altınla doldurduğum hazineyi, torunlarımdan her kim doldurabilirse kendi mührü ile mühürlesin, aksi halde Hazine-i Hümayun benim mührümle mühürlensin." Bu vasiyet tutulmuş, o tarihten sonra gelen padişahların hiçbiri hazineyi dolduramadığından, hazinenin kapısı Osmanlı'nın yaklaşık 400 yıl sonraki iflasına kadar Yavuz'un mührüyle mühürlenmiştir.





     Şah ismail ile oynadıkları satranç dillere destandır. Trabzon valisiyken, tebdili kıyafet Tebrize gider bir derviş kılığında, orada hanlarda kervansaraylarda satranç oynayarak önüne geleni yener. haber şaha ulaşır. 
"çağırın bir de benimle oynasın" der. 
selim şahı da yener. o vakit şah elinin tersini yavuzun göğsüne indirir: 
"bre derviş, sen edeb nedir bilmez misin? hiç şahlar mat edilir mi?" der.Aradan yıllar geçer, Yavuz Çaldıran'da Şah İsmail'i perişan etmiş, Şah ismail kaçmıştır. Yavuz ona bir mektup gönderir ve o gün ki tokadın intikamını aldığını söyleyerek: 
"atacaksan tokadı böyle atacaksın..." der.





"Yavuz Sultan Selim Han zamanında bir şâir yeni yazdığı şiirini pek beğenmiş ve sultana okumak dilemiş. tabii o zamanlar gerçek sanatkâra çok kıymet verildiği için, kısa zamanda huzura kabul edilmiş. selim han'ın yanında hasan can ve diğer vezirler de varmış. şâir zât, heyecandan sesi titreyerek şiirini okumuş bitirmiş, sonra da pâdişaha bakmış. Yavuz Selim han hiç tereddüt etmeden :
- "ama ben bu şiiri biliyorum." deyince, 
adamcağız şaşırmış;- "nasıl olur efendim, bu şiiri ben yazdım ve ilk defâ burada okuyorum." 
pâdişah - "istersen bir de ben okuyayım" demiş - 
"siz bilirsiniz." 
Selim Han gerçekten teklemeksizin adamın az evvel okuduğu şiirin aynısını okumuş. adam şaşkınlıklar içindeyken bu sefer hasan can atılmış:
- "bu şiiri ben de biliyorum sultanım. destur verirseniz ben de okuyayım." o da okumuş. sonra hemen yanındaki vezir ve diğerleri de sırayla okumuşlar. böylece huzurda şiiri okuyan on kişi çıkmış. şâir ne yapacağını şaşırmış;
- "nasıl oluyor anlayamıyorum efendim. ama bu şiiri gerçekten ben yazdım" diye kendini savunmaya çalışmış. 
neyse ki sonradan gerçeği anlatıp, adamcağızın gönlünü almışlar. pâdişah'ın duyduğunu bir seferde ezberlediğini, hasan can'ın iki ve diğerlerinin de sırayla artan sayılarda ezberleyebildiklerini söylemişler. böylece şâir de rahatlamış."






"Yavuz Sultan Selim, adalet karşısında hiçbir sarsıntı duymadan ona boyun eğen bir hükümdardı. bu sayede herkesi kendisine itaate meftun etmişti. onun yakınında bulunanlar da adaletinin ölçüsünü çok iyi bilirler ve işlerinde kıl kadar olsun sapma göstermemeye dikkat ederlerdi. bu yüzden olsa gerek, “inşallah yavuz sultan selim’e vezir olursun!” sözü bir hayır temennisi değil, bir beddua idi.




Mısır seferi, muazzam masraflara mal olmuştu. öyle büyük bir yürüyüş idi ki, o devre göre sefere katılanları canından bıktırmış, devamlı yorgunluk ve bıkkınlık içinde üzüntü ve ıstıraplara sürüklemişti. ordunun ve devletin lüzum ve ihtiyacı bitmek bilmiyordu. böyle bir seferi, dünyanın hiçbir şah, hiçbir padişah, hiçbir kral ve hiçbir imparatoruna nasip olmamış şekilde zafere dönüştüren yavuz, sefer sırasında hazinesinin sıfırlandığını gördü. ordu daha şam’a varmadan şiddetli bir para sıkıntısı baş gösterdi. bunun üzerine, şam tüccarlarının birinden elli bin altın borç alınıp yola devam edildi ve nihayet mısır ele geçirildi. düzen kurulup da ordu istanbul’a geri dönerken yavuz’un hem hazinesi, hem de ordusu artık milyonlarca altına sahip bulunuyordu. şam’a gelindiğinde padişah vaktiyle kendisinden borç aldığı tüccarı arattı. tüccarın öldüğünü haber alan ve hakkında tahkikat yaptıran defterdar dizdarzade mehmet çelebi, sanki bir define bulmuş gibi, büyük bir sevinçle yavuz’a hemen bir rapor sundu: raporunda, hazineye elli bin altın ödünç veren tüccarın, dünyada iki evlât bırakarak öldüğünü, bıraktığı mirasın milyonları geçtiğini, elli bin altını ödemek şöyle dursun söz konusu servetin bir kısmını varislere verip gerisine el koymanın savaş durumlarında mümkün olduğunu, böyle yapılırsa kimsenin buna bir ses çıkartamayacağını vs. yazıyordu.yavuz sultan selim, kendisine takdim edilen bu raporu dikkatle okudu ve hemen divit hokka isteyerek kendi eliyle sayfanın üst kısmına şu veciz cümleyi yazarak iade etti:
ölene rahmet; malına bereket; evlâtlarına sıhhat ve afiyet; gammaza da lanet!.. "






Günde 3 saat uyku uyuyup tahta kaşıkla tek çeşit yemek yermiş. Herhangi bir saray halkından ayırt edilmeyecek kadar sade giyinirmiş. Bunun sebebini soranlara da şöyle demiş:"Vezirlerin ve beylerin süslü giyinmeleri padişahlarına saygıdan ileri gelir. biz kime şirin görünmek için süslü giyinelim ki? bizim padişahımız Allah vücudun dışına değil içindeki cevhere bakar."




bir sefer hazırlığında, vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona:


-         sen sır saklamayı bilir misin? diye sormuş. vezir:


-    evet hünkarım, bilirim dediğinde, yavuz cevabı yapıştırmış:
         - ben de bilirim.

SAYGI VE RAHMETLE ANIYORUZ.

 

  Bizi twitter'dan takip için: https://twitter.com/halitsari07         HALİT SARI

Yararlanılan Kaynaklar:
yavuz sultan selim-yılmaz öztuna-bky yayınları
http://tr.wikipedia.org/wiki/I._Selim
https://eksisozluk.com/yavuz-sultan-selim--