15 Kasım 2014 Cumartesi

EINSTEIN GİBİ DÜŞÜNMEK

EINSTEIN GİBİ DÜŞÜNMEK- KURALLARA KARŞI ÇIKMANIN VE GİZLİ DEHANIZI KEŞFETMENİN BASİT YOLLARI-KİTAP TANITIMI


Çeviren: Tuncer Büyükonat 
Yayın Yılı: 2001
Orjinal Adı: How to Think Like Einstein
 280 sayfa
Beyaz Yayınları




İÇİNDEKILER
Bölüm 1 Einstein'ın Sırn ................... .............. 1,
Bölüm 2 Einstein Gibi Düşünmek . ..... ............ 15
Bölüm 3 Doğru Problem . ........... .......... ..... . 29
Bölüm 4 Fikrin Kötüsü Olmaz ......... .. ........... 55
Bölüm 5 Kalıpları Kırmak ........... .................. 67
Bölüm 6 Tohumları Ekmek . ........ . . .. . . .....  87
Bölüm 7 Kurallara Karşı Çıkmak ................  135
Bölüm 8 Bir Çözüm Üretmek ......................  165
Bölüm 9 Büyük Acılardan Kaçınmak ... .........195
Bölüm 10 Organizasyonlarda Einstein Tarzı
Düşünme . ......... : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 21 1
Bölüm 1 1 Günlük Yaşamda Einstein
Gibi Düşünmek . .. ......... ..... . . . . .... ............ 233
Ek A Einstein Tarzı Düşünme Formları ............ 253
Ek B Einstein'ın Denklemleri ...... . .......... . . ... 271
Yazar Hakkında ...............................................279

KİTAP HAKKINDA
Kitap herkesin elinde bulundurması gereken problem çözme ve sorunların üstesinden gelme problemini en büyük dahilerden birisi olan albert einstein üzerinden giderek anlamamıza yardımcı oluyor. tamamen başucu ve referans kitap niteliğinde. özellikle scott thorpe'n harika ve akıcı dili kitaba odaklanmanızı kolaylaştırıyor. okuyun okutturun

KİTAPTAN ALINTILAR :
"Sosyal çevrenin önyargılarına aykırı fikirleri çok az kimse ılımlı bir şekilde ifade edebilir. Çoğu insan bu tür fikirlert' üretmekten bile acizdir. " · -ALBERT EINSTEIN


Eğer bir problemi çözemediyseniz, büyük bir ihtimalle bir kuralın tekerlek izine takılmışsınızdır. Hepimiz belli kurallara uyarız. Kurallar gerçeği bulmamızı engelleyen kemikleşmiş düşünce-kalıplarıdır.  Fikirler tekrarlanarak kural haline gelir. Bir kural izi oluştuğunda, bununla çatışan bütün fikirler görmezden gelinir. Kurallar çok doğru göründükleri için yenilikçi düşüncenin gelişmesini önlerler.

Yeni büyük fikirler, hayati çözümler mevcuttur. Onlar geçerli düşüncenin hemen dışındadır. Aksi taktirde başka birisi onları zaten bulacaktır. Çözümsüz problemleri çözebilmek için kurallara karşı çıkmalısınız.

Einstein'ın problem çözme becerisinin, zekası ve bilgisiyle doğru orantılı oldugunu zannederiz. Oysa, bilgisi arttıkça problem çözme yeteneği azalmıştır. Bilgisi asgari düzeydeyken yenilikçiliği
azami düzeydeydi. Bu ilişki hatalıymış gibi görünür. Uzayın ve zamanın sırlannı çözen Einstein, yaşlı bilge profesör Einstein değildir. Henüz üniversiteye bile gitmeyen bir gençtir. İsviçre patent bürosunda çalışıyor ve çamaşır makinesi sıkıcıları üzerindeki yenilikleri gözden geçiriyordu. Bunun yanı sıra fizikle uğraşıyordu. Ve kuralları çiğniyordu. Einstein'ın çözdüğü ve bize E=mc2 sonucunu veren aslında eski bir problemdi. Bütün bir kuşak boyunca bilim adamları, ışığın neden gözlemciye göre hep sabit bir hızla gidiyor gibi göründüğünü bulmaya çalışıyordu. Bir
ışık ışınına yaklaşmanıza veya uzaklaşmanıza bağlı olmaksızın, ışığın hızı daima aynıdır. Bu bilimin en önemli ve şaşırtıcı problemlerinden biriydi. Birçok parlak kişi çözüme yaklaşmış, fakat bir kuralın varlığı yüzünden başarıya ulaşamamıştı. 

Yüzlerce yıl önce, Isaac Newton zamanın mutlak olduğuna karar vermişti. Daha hızlı veya yavaş değildi. Bu evrenin sabitiydi. Newton'un gerekçesi akla yakındı, ve fikir ondan sonra gelen her bilim adamının zihnine kesin ve derin olarak kazınmıştı. Bu bütün bilimsel bilgilerin temelinde yer almaktaydı. Bilim adamlarının "zaman mutlaktır" kuralına karşı çıkmaları düşünülemezdi
bile, ve bu yüzden de problemi çözememişlerdi. Einstein Newton'un "zaman mutlaktır" kuralım çiğnemekte bir sakınca görmedi. Sadece zamanın bir nesne için başka bir nesneden daha hızlı olabileceğini düşündü. Bu problemi tamamen değiştirdi.  Einstein bilimin en zor problemini bir kurala karşı çıkarak çözdü. Eğer kurallara karşı çıkmak Einstein'ın dehasının sırrı ise, kuralları çiğnemediği zaman problemleri çözebilme yeteneğinin azaldığı söylenebilir ki, olan da tam  anlamıyla budur. Fizikçiler Einstein'ın çalışmalarını incelerken yeni bir teori yarattılar. Bunun özünde belirsizlik kavramı, yani bazı sonuçların önceden kestirilemeyeceği düşüncesi vardı. Einstein belirsizliği sorunlu buluyordu. Gerekçesi ona evrenin önceden kestirilebilir olması
gerektiğini söylüyordu. Belirsizlikten nefret ediyordu. Tanrının evrenle zar attığına inanamıyordu. Buluşları durdu. Artık kendi sağduyusu yüzünden kafası karışan başka bir akıllı adamdı.


ABD Deniz Kuvvetlerinden Amiral Harry Yarnell Japonların Pearl Harbor baskını planını ilk olarak hazırlayan kişidir. En iyi rotaları saptamış, en iyi stratejiyi çizmiştir. Hatta 1932'de iki uçak  gemisiyle bunun nasıl yapılabileceğini de göstermiştir. Japon İmparatorluk Donanması fikrin değerini fark ederek bir Amerikan amiralinin planını Amerikan Donanmasına karşı yapacakları
saldırıya başarıyla uyarlamıştır. Amerikan savaş planlarını kullanmak kendilerini hiç rahatsız etmemiştir. Eğer işe yarayacaksa, kaynağına bakmadan uygulayın.



Einstein gibi düşünmek işe yarar, çünkü en güç problemleri çözmemizi önleyen en büyük engeller kafamızın içindedir. Kurallara karşı çıkmak zordur. İşte bu nedenden dolayı etrafta bir sürü akıllı insan, fakat çok az Einstein vardır. En güç probleminizi çözebilmek için en değer verdiğiniz kurallardan birine karşı çıkmak zorunda kalabilirsiniz. Henry Ford, Ford T'lerin seri üretimiyle bir servet kazanmıştı. Ama bu modelin üretimini bir kural haline getirmesi yüzünden aynı serveti kaybetmenin eşiğine gelmişti. Rakipleri giderek zenginleşen orta Einstein 'ın Sırrı sınıfa hitap eden süsleme ve seçeneklerle donatılmış arabalar üretiyordu artık. Henry kendi kurallarına karşı çıkamadığı çıkamadığı için siyah Ford T'leri üretmekte direterek pazar payını kaybetti.

"Bir şeyi tekrar tekrar deneyip farklı sonuçlar almayı ummak kadar belirgin bir delilik işareti yoktur." . ALBERT EINSTEIN


"Öğrenmeme engel olan tek şey eğitimimdir. " -ALBERT EINSTEIN


 Kurallara uymak üzere eğitildiğimiz için kurallara karşı çıkma yeteneğimiz zamanla körelir. Eğitim, sosyalleşme, ve standartlaşma bir araya gelip tekerlek izlerinin içinde kalmamızı alışkanlık haline getirirler. Einstein hiçbir zaman bir konformist olmadı. Biz sessiz bir profesör hatırlarız, fakat bize görelilik kuramını kazandıran Einstein'ın bir davranış sorunu vardı. Nadiren derse girer, zamanını laboratuarda geçirmeyi yeğlerdi. Zor bir eğitimdi ve Einstein özgürce hareket edebilmek
uğruna çok sıkıntı çekiyordu. Profesörleri ona üniversitede bir görev vermekte çekimser davranıyorlardı. Fakat Einstein o günün bilgilerini hocalarının körü körüne esiri olmadan edindi. Bu ona büyük bir üstünlük sağladı. Okulu bitirince, gerekenleri yapmayı, çoğunluğa uymayı
ve otoriteye saygı duymayı öğrenmeye devam ederiz. Yenilenmeye ihtiyacı olan kuruluşlar bile yeni düşüncelerin cesaretini kırarlar. Eğer bir toplantıda birisi çıkıp "çılgınca" bir öneride bulunursa, kimse, "Aman, böyle orijinal bir fikir bizi yeni bir çözüme götürebilir," demez. Bunun yerine gözlerini çevirip tartışmaya geri dönerler. Bize kuralları öğrenmek, kullanmak, ve saygı
göstermek öğretilmiştir.

"Kader, otoriteye karşı çıkmamı cezalandırmak için, beni bir otorite yaptı. " -ALBERT EINSTEIN



 Alexander Graham Bell'in sağırlara öğretmenlik yapma kariyeri, telefon üzerinde çalışmaya
başladığı zaman kendisine konuşmayla ilgili önemli bir esin vermiştir. Bir avantajı vardı: elektrikli aletler hakkında çok az şey biliyordu. Herkes telgrafı geliştirmeye çalışırken, Bell ses tellerini taklit etmekle uğraşıyordu. Telefon kendisini zengin ettikten sonra, kurallara tekrar karşı çıkabileceği yeni alanlara yöneldi. Bir adamı taşıyabilecek büyüklükte uçurtmalar imal etti, hidrofoyl (hızlandığında
kayaklan sayesinde su üzerinden yükselerek giden) tekneler inşa etti, ve fonografı geliştirdi.


''Bazen birinin bedavaya sahip olduğu bir şeye, başka biri çok b üyük bir bedel öder. " ALBERT EINSTEIN

"Gözlem yaparken, şans sadece \, hazırlıklı beyinlere yardımcı olur. " PASTEUR


Soru olmazsa yanıt da olmaz. Yanıtlara ve çözümlere ulaşmamızın nedeni iyi sorular sormamızdır

''Yirmi birinci yüzyılın cahilleri okuma yazma bilmeyenler değil, öğrenemeyen, aksini öğrenemeyen,
yeniden öğrenemeyenler olacaktır. " -ALVIN TOFFLER


Çözümlemek istediğiniz birden çok probleminiz varsa hepsi üzerinde yeterli çalışmayı yapamayacak olsanız bile yazın. Sadece bir problem listesini düzenli olarak gözden geçirmek bile ilginç fikirlere esin kaynağı olabilir. Çoğu problem, dikkat yetersizliğinden ötürü çözümsüz kalır. Dikkatimizi zor problemler üzerinde yeteri kadar toplamazsak bir çözüm kıvılcımı çakmaz. Fakat ne iş yapıyor olursak olalım, beynimiz gün boyunca problemlerle uğraşabilir. Zihnin sadece sizin bir çözüm isteyip istemediğinizi bilmesi yeterlidir. Bir problemi düzenli olarak düşündüğünüzde, bu yaptığınız onu kısaca gözden geçirmek bile olsa, beyninize bir çözüme gereksinim duyduğunuzu hatırlatmış olursunuz. Nöronlarınız
birbirleriyle konuşmaya başlar, ve en sonunda bazı yanıtlar bulununcaya kadar bu iletişimi sürdürürler.Parlak matematik dahisi Maria Agnesi, sık sık uykusundan bir probleme çözüm bularak uyanırdı. Çözümü ayrıntılarıyla yazdıktan sonra tekrar uyurdu. Çoğunlukla sabahları kalktığında yatağında bir çözüme ulaşan işlemlerle dolu sayfalar bularak hayrete düşerdi.


"Her şey olabildiğince basitleştirilmelidir, ama daha fazla değil. " -ALBERT EINSTEIN


Büyük fikirler büyüktür, çünkü onlara ihtiyaç vardır. Rahatsız edici yeni fikirleri dikkate almamız için, bazı nedenlerin bizi buna zorlaması gerekir. Bir çözüm bulma gereksinimi, zihinsel ve fiziki atıllığımızı yenmemizi sağlayacak denli şiddetli olmalıdır. Bundan dolayıdır ki, zorunluluk buluşun anasıdır diye bir deyiş vardır. Eğer bir ihtiyaç varsa, bir çözüm bulunabilir. "Sessiz Gece" adlı Noel ilahisi bir kilise orgunun bozulması nedeniyle yazılmıştır. Noel ayini için sadece bir gitar mevcuttu. Sonuçta, gitar eşliğinde söylenebilecek güzel bir ilahi bestelendi. Diğer bir dahi, Stephen Hawking, fizik kariyerine güzel bir kızla tanışması ve onunla evlenmek istemesi üzerine başladığını belirtmiştir. İyi bir işe ihtiyacı vardı. Hawking bir yuva kurabilmek için evrenin sırlarını çözdü. James Spangler sonradan Hoover elektrik süpürgeleri olarak ortaya çıkan icadı yaptı, çünkü kapıcılık işini devam ettirmek istiyordu. Ağır halı yıkama makinesini kaldıramayacak kadar yaşlıydı, ayrıca kalkan tozlar kendisini çok rahatsız ediyordu. Spangler halıları temizlemek için başka bir yol bulamadığı taktirde işinden ayrılmak zorunda kalacaktı ki, bu da onun göze alamadığı bir şeydi. Ve buldu.

Çözüm bulmanız için gerekli motivasyonu sağlayacak ödül ve sonuçlar yaratmalısınız. Çözmek istediğiniz problemi tanımladıktan sonra, başardığınız taktirde ne elde edeceğinizi belirleyin. Bu sizi heyecanlandırmalı, tahrik etmelidir. Bir çözüm üstünde ne zaman isterseniz çalışabilmelisiniz. Sizi havucu almaya iten problemler mutlaka çözülür.

-            "İsteğin büyük olduğu yerde, güçlükler büyük olamaz. " -NICCOLO MACHIAVELLI

Eğer yeterli motivasyonu sağlayamıyorsanız, iki seçiminiz vardır: Problemi çözmeyi bir kenara bırakmak veya ·yeni bir tutum yaratmak.


''Ne olmaya çalıştığınıza dikkat edin; çünkü siz, olmaya çalıştığınız kişisiniz. " -KURT VONNEGUT

 Kristof Kolomb batıya doğru seyrederek Asya'ya gitmek istemişti. Bu inanılmaz derecede aptalca bir
fikirdi. Önde gelen denizciler ve bilim adamları dünyanın yuvarlak olduğunu biliyorlardı. Fakat Asya'nın batıya seyrederek varılamayacak kadar uzak olduğunu da biliyorlardı. On beşinci yüzyılın gemileri bu yolculuğu yapabilecek nitelikte değildi. Eğer karşılarına Amerika kıtası çıkmasaydı, Kolomb ve  mürettebatı Hawai'nin güneydoğusunda bir yerlerde açık denizde açlıktan ölmüş olacaklardı. Kolomb'un bütün bilgileri yanlıştı, ama yanlış olmasına rağmen onu yüzlerce yıllık tekerlek izlerinin dışına çıkardı. Sonunda kendisine düşüncelerini test edebileceği kaynaklar ayrıldığında, çok parlak bir keşifte bulundu. Bu onun yapmak istediği, veya yaptığını sandığı keşif değildi, ama gene de önemliydi.
Sonraki yıllarda insanlar onun öyküsünü gerçeklerden öylesine arındırdılar ki, Kristof Kolomb bu önemli keşfi gerçekleştiren bilgilere ve açık bir vizyona sahip bir insan gibi tanıtıldı. Fakat aslında Kolomb dünyayı değiştirecek bilgiye değil, cesarete sahip olan bir adamdı. Bütün kötü fikirler, Kolombvari fikirlerdir. Aradığınız çözümü sağlayamayabilirler, ama gene de sizi hiç kimsenin ummadığı bir çözüme taşıyabilirler. Kolombvari fikirler değerlidir. Böyle fikirlerden olabildiğince
çok yaratın; sersemce görünecekler diye çekinmeyin.

"Hiç hata yapmayan insan, hiçbir şey yapmayan insandır. " -THEODORE ROOSEVELT

" Hayal gücü bilgiden daha önemlidir. " -ALBERT EINSTEIN

"Kendimi ve düşünce yöntemlerimi irdelediğimde, pozitif bilgiyi algılamada becerilerimden ziyade fantezi yeteneğimin daha etkili olduğu sonucuna vardım. " .ALBERT EINSTEIN

''Daha bilinenleri bile keşfedememiş olanlar, bilinmeyenlerle uğraşacak donanıma sahip görünüyorlar neredeyse. " -ERIC HOFFER

"Özel bir yeteneğim yok. Sadece çok meraklıyım. " -ALBERT EINSTEIN

''Eğer bir ağacı kesmek için sekiz saatim olsaydı, bunun altı saatini baltamı bilemek için harcardım. " -ABRAHAM LINCOLN

''İnançlı bir kişi sadece ilgili olan doksan dokuz kişiye eşittir. "  ---JOHN STUART MILL
 




Bir seferinde Einstein ve asistanına bir kağıt ataşı lazım olmuştu. Ama sadece kullanılmış ve bu yüzden eğilip bükülmüş bir ataş bulabilmişlerdi. Einstein bunu düzeltmeye yeltendi, ama bunun içinde bir alet lazımdı. Bu kez de büroda uygun bir alet aradılar. Alet araken bir kutu -ataş buldular. Einstein kutudan bir ataş aldı ve onu eski ataşı düzeltmek için kullanabileceği şekle sokmaya ça lıştı. Asistanı ona artık ellerinde bir kutu ataş varken neden hala eski ataşı düzeltmeye çalıştığını sordu. Einstein şöyle cevap verdi: "Önüme bir kere bir hedef koy-
;.dum mu, beni döndürmek çok zorlaşır." İşte bu, büyük : 1 çözümler üretmek için gerekli olan kararlılıktır. İyi bir fikri bir yanıta dönüştürmek zaman ve çaba gerektirir.


İki şey sınırsızdır: evren ve insanın aptallığı; ama ben evrenin sınırsız olduğundan pek o kadar emin değilim. -ALBERT EINSTEIN

"Sıradan beyinler kendi anlayışlarının ötesine geçen her şeyi genellikle reddederler. " -FRANÇOIS LA ROCHEFOUCAULD


-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder