30 Mart 2012 Cuma

MISIR,İSRAİLOĞULLARI, KABALA VE İLLUMİNATİ


Bu kavramları anlamadan illuminati’yi, masonluğu ve gizli örgütlerin amaçlarını bilemeyiz. Kavramlar ve semboller bir toplumun, bir öğretinin kalbidir. Çünkü öğretinin , dinin ve ideolojinin en büyük özelliği yayılmak ve insanlara ulaşmaktır. Bunu da kavram ve sembollerle insanların kafasına kazırlar. Siz bir sembolü gördüğünüz zaman sadece şeklini değil aynı zamanda manasını da aklınıza getirirsiniz. Bizde size kavramlar ve semboller üzerinden size illuminati’yi anlatmaya çalışacağız:

Buradaki en önemli kavram yaradalış kavramıdır. Buradaki temel kavramlar Allah-Şeytan, Habil-Kabil, İyi- Kötü, Ahuramazda-Ehriman,Ying Ve Yang gibi kavramlarda olduğu gibi evrende iki görüşün savaşı vardır. Ve bu savaş devam etmektedir. Bu yaradılış kavramının özetidir. Buradaki bizi ilgilendiren en önemli unsur Allah – Şeytan arasındaki savaştır. Allah kavramı  dinin kuralları, haram ve helalleri kapsarken-ibadet, itaat gibi- şeytan tam tersini kapsar. Dinde meşru evlilik ön plana çıkmışken, ensest ilişkinin şeytani kavram olması gibi.

Allahı temsil eden kesimde peygamberler,evliyalar ve Allahın kulları varken şeytanın emrinde iblisler, cinler ve büyücüler vardır. Çünkü büyücülük şeytanidir ve dinler büyücülüğü kesinlikle yasaklamışlardır. Neden  büyücülük kavramına girdiğimi de anlatmak gerekirse illuminati ve illuminati gibi okült örgütlerin  temelinde büyücülük vardır. Bunun tarihini anlatmak gerekirse:

"... Ve onlar Şeytanların Süleyman'ın mülkü aleyhine uydurdukları şeylerin ardına düştüler. Halbuki Süleyman asla küfretmedi. Sadece şeytanlar küfrettiler. Onlar insanlara sihri ve Babil'deki iki meleğe -Hârut ile Mârut indirilenleri öğretiyorlardı. Bu iki melek ise Biz ancak fitneyiz, sakın küfretme' demedikçe kimseye sihir namına birşey öğretmezlerdi. Onlardan koca ile karısını ayıracak şeyler öğrendiler. Halbuki bunlar, Allah'ın izni olmadıkça o sihirle kimseye zarar verici değillerdi. Onlarsa kendilerine zarar verip fayda vermeyen Şeyleri öğreniyorlardı. Andolsun onlar sihri satın alan kimse için âhirette hiçbir nasip olmayacağını biliyorlardı. Ne fena bir şey karşılığında nefislerini sattılar. Şayet bilmiş olsalardı" (el-Bakara, 2/102).

            Hz. Allah Harut Ve Marut  adlı iki melekle büyü ilmini insanlara öğretiyor. Buradaki amaç insanlara yardımcı olmak. Ama her zaman olduğu gibi insanlar bunu kötü emeller için kullanmaya başlıyor. Tabi Mısır’lılar büyücülükte zirve noktaya ulaştılar :

            Sonra on-ların ardmdan Musa ve Harun'u âyetlerimizle birlikte Fir'avun'a ve adamlarına gönderdik; böbürlendiler ve suç işleyen bir topluluk ol-dular. Onlara katımızdan gerçek (mucize) gelince: 'Bu, bu apaçık bir büyüdür.' dediler. Musa: 'Size gelen gerçek için (böyle) mi di-yorsunuz? Büyü müdür bu? Halbuki büyücü-ler iflah olmazlar.' dedi. Dediler ki: 'Sen bizi, babalarımızı üzerinde bulduğumuz şeyden çeviresin de yeryüzünde büyüklük yalnız iki-nize kalsın diye mi bize geldin? Biz size ina-nanacak değiliz!" (yunus suresi: 75-78).

            O sırada tabi Hz Musa kimlerdendi. İsrailoğullarından. Babil hükümdarı Nebukadnazar Yahudileri yurtlarından sürünce bir kısmıda Mısır’a yerleşmişlerdi. Yahudiler daha çok ikinci sınıf insan muamalei görmekte , piramit ve tapınakların inşasında çalışıyorlardı. Tabi mısırda büyü ilmini öğrendiler. Mısırın kültürünü benimsediler. Öyle ki Musa Aleyhisselam ile Mısır’dan çıktıktan sonra Kızıldeniz mucizesini görmelerine rağmen ilk fırsatta buzağıdan put yapıp tapmağa kalkışmışlardı.

      İşte mısırda öğrendikleri bu öğretileri kendi kültürleriyle yoğurarak Kabala(Kabbalah) ilmini ortaya çıkardılar. Kabalanın her ne kadar Museviliğin tamamlayıcısı olduğunu iddia etseler de aslında kabala büyücülüğün, şeytana tapınmanın yol ve yöntemi haline gelmiştir.


            İşte bu kabala illuminati ve masonluğun temelini oluşturmaktadır. Ben size illuminatinini tarihini veya kabalanın açılımını anlatmayacağım. İnternette bunlarla bir sürü bilgi var. İlluminati, kabala ve masonlukta iç içe geçmiş semboller ve bunların anlamlarını anlatmaya çalışacağım.illuminati ile ilgili en iyi internet sitelerini yazıp gerekli videoları paylaşacağım. Eğer bu savaş Mehdi-Mesih Ve Deccal arasındaki bir savaş ise bizde olmamız gereken safta yer alıp savaşımıza başlayalım. Allah yar ve yardımcımız olsun. Bizi takip etmeye devam edin

                                                                                                         Halit SARI
 http://zamaninruhuhs.blogspot.com/2012/03/misirisrailogullari-kabala-ve.html

1 yorum:

  1. Hatalı yorumlarla dolu. Kuran dikkatle irdelenmesi gereken bir kitaptır. Halkın günümüzde anladığı manada folklorik yapıda bir cin yada şeytan yoktur , kuran'da bu pasajlar bir tiyatro sahnesi/canlandırma şeklinde anlatılmıştır. Yani dünya üzerinde insan'dan başka CİN(tam olarak tanınmayan, şehirdeki yabancı kimse, kapının arkasındaki adam, metafizik olarak da düşünce vs..) MELEK (itaat eden güçler demektir en basit tabiriyle kimi yerde bir organımız olur, kimi yede savaşta desteğe gelen 5000 askerli bir ordu, kimi zaman gezegenler vs.. insana boyun eğdirilen melekler ise bizim bilgice kuşattıklarımızdır yani hayvanlar,bitkiler,toprak vs..) İBLİS insan özelinde bir kavramdır şeytana göre daha özel bir kavramdır şeytan ise bunun genel anlatımıdır. İnsan Allah2ın yasaklamış olduğu şu yasaklı ağacın meyvesinden yeyince: http://kurandini.net/images/stories/nefes%20borusu2.jpg

    Şeytana uymuş ve kendileirne çirkin yerleri gözükmüştür. Buradan herkes üz mantık ile cinsel organları anlıyor oysa kuran mecaz-ı mürsel yapıyor, örneğin varaka sözcüğü yaprak olarak çevriliyor ancak bu sözcüğün etimolojik kökenine baktığınız vakit mal,mülk anlamına geldiğini görüyorsunuz, yani bizler nefsimize uyunca(meyveden yeyince) tekasür hastalığına yakalanıp istifçilik yapıyoruz. Ve bu dünya üzerindeki adaletsizliğin temelidir. Koskoca tekasür suresi var lütfen okuyunuz. Kuran'da devamlı geçen ''göğüslerindeki ağırlık,pislik vs.. işte bu yasaklanmış olan ağacın nesnel olarak solunum sistemi olmasıdır. Zira solunum sistemi bütün akli hazların önündeki engeldir ve 5 duyu organı ile insanı kısıtlamaya zorlar, sabrı bozar, aklı kullanmamızı zorlar işte Allah bilgiden uzak üretilmiş ham fikirlere şeytan diyor.

    YanıtlaSil